بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ثُمَّ إِنَّهُمۡ لَصَالُواْ ٱلۡجَحِيمِ ١٦

Sonra onlar muhakkak Cahîme yaslanacaklar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ ١٧

Sonra da denecek: işte bu, sizin o tekzîb edip durduğunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كـَلَّآ إِنَّ كِتَٰبَ ٱلۡأَبۡرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ ١٨

Hayır hayır: Çünkü ebrarın yazısı illiyyîndedir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا عِلِّيُّونَ ١٩

Bildinmi illiyyîn nedir?

– Elmalılı Hamdi Yazır

كِتَٰبٞ مَّرۡقُومٞ ٢٠

Terkiym olunmuş bir kitap.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَشۡهَدُهُ ٱلۡمُقَرَّبُونَ ٢١

Ki ona mukarrebîn şâhid olurlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٍ ٢٢

Haberiniz olsunki ebrar muhakkak bir naîm içindedir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ ٢٣

Erîkler üzerinde nezaret ederler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

تَعۡرِفُ فِي وُجُوهِهِمۡ نَضۡرَةَ ٱلنَّعِيمِ ٢٤

Yüzlerinde naîmîn revnakını tanırsın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يُسۡقَوۡنَ مِن رَّحِيقٖ مَّخۡتُومٍ ٢٥

Onlara öyle bir rahîktan sunulur ki mahtum.

– Elmalılı Hamdi Yazır

خِتَٰمُهُۥ مِسۡكٞۚ وَفِي ذَٰلِكَ فَلۡيَتَنَافَسِ ٱلۡمُتَنَٰفِسُونَ ٢٦

Hitamı misk, işte ona imrensin artık imrenenler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu